home Türkçe Araştırmalar Osmanlıca ve Türkçenin Ermeni dilbilimcileri

Osmanlıca ve Türkçenin Ermeni dilbilimcileri

Osmanlı imparatorluğunun siyasi, iktisat, kültür hayatında  Ermenilerin katkısı çok büyük. Türkler istemeyerek bile bunu kabul etmek zorunda. Agos gazetesinde yer alan bu yazı Osmanlıca ve Türkçenin Ermeni dilbilimcilerine değiniyor.

            Gayrimüslimlerin Türkçeyi kimi Türklerden daha doğru kullanması konusu günlük hayatta sık sık dile getirilir. Keza ben de önce “Ne kadar düzgün Türkçe konuşuyorsun” veya “Çok güzel aksanın var” gibi cümleler duymuştum. Bana bunu söyleyenler iltifat ettiklerini düşünedursunlar; gerçekte bu başarılı bir asimilasyonun sonucundan başka bir şey değildi. Ancak bir diğer gerçek de, gayrimüslimlerin Türkçeye ve geçmişte de Osmanlıcaya verdikleri hizmet.

            Osmanlı döneminde de Osmanlıcaya ve Türkçeye hizmet vermiş Ermeni dilbilimciler bulunuyordu. Bu isimlerin en başında Osmanlıcanın yerine Türkçenin resmî dil kabul edilmesinde büyük rol oynayan, Atatürk’ün Türkçeye verdiği hizmetlerden ötürü kendisine ‘Dilaçar’ soyadını verdiği Agop Martayan geliyor. Fakat Dilaçar’ın öncesinde, Bedros Zeki Garabedyan, Reteos Krikoryan ve Bedros Keresteciyan da, Osmanlıca adına önemli çalışmalarda bulunmuşlar.

            Bedros Zeki Garabedyan uzun yıllar İstanbul’daki Ermeni okullarında Türkçe öğretmeni olarak görev yaptı. Üsküdar’da kendi adıyla Garabedyan Okulu’nu açtı. Birçok öğrenci o okulda eğitim gördü. İstanbul’daki Ermeni gazetelerinde makaleleri yayımlandı. 1912’de yayımladığı 50 bin sözcükten oluşan Osmanlıcadan Ermeniceye ve Ermeniceden Osmanlıcaya büyük sözlükler, Garabedyan’ın en önemli eserleri olarak biliniyor.

            Bedros Keresteciyan1880’e kadar Dış İlişkiler bürosunun yöneticiliğini üstlendi. Daha sonra Tercüman-i Ahval gazetesinin başyazarı oldu. 10 dilde uzmanlaşan Keresteciyan, ölümüne kadar, tercümanlık ofisi ve Ekonomi Bakanlığı’ndaki yöneticilik görevlerini üstlendi.1891’de Londra’da ‘Glanures étymologiques des mots francais: d’origine inconnue ou douteuse’ adlı bir kitabı bulunuyor. Keresteciyan, ayrıca, 1900’de Türkçe-Fransızca bir de sözlük yayımladı.

            Reteos Krikoryan 1868’de ‘Türkçenin Grameri’, 1892’de de ‘Arapçanın Grameri’ adlı kitapların yazarı olan Krikoryan’ın, ‘Hülasatü’l-Sarf’ adlı bir eseri de bulunuyor. Son nefesine kadar hocalık yapan Reteos Krikoryan, Osmanlı eğitim dünyasında ‘Heretig Hoca’ olarak anılıyor.

            Çağdaş dönemde en ünlü Türkçe ve Osmanlıca Ermeni Dilbilmcisi ise şimdi hapiste bulunan sevan Nişanyan. 1956 İstanbul doğumlu yazar, dilbilimci. İlköğretim eğitimini Pangaltı Mıhitaryan Okulu’nda aldı. Robert Kolej’den mezun oldu. 1974’te ABD’ye giderek Yale Üniversitesi ve Columbia Üniversitesi’nde tarih, felsefe ve Güney Amerika Siyasi Sistemleri üzerine eğitim gördü. Sevan Nişanyan, çeşitli Britanya ve Uzakdoğu yayınevleri için seyahat kitapları kaleme aldı. 1998 yılında «Küçük Oteller Kitabı» adlı kitabı ilk kez yayımladı. Türk turizmine kitle turizmi dışında yeni bir yön kazandırma çabası olarak görülebilecek ‘Küçük Oteller Kitabı’nı her sene yenileyerek bir referans kitabı haline geldi. 1995 yılında eşi Müjde Nişanyan ile birlikte İzmir’in Selçuk ilçesinin Şirince köyüne yerleşen Nişanyan, bu köyde geleneksel mimari dokuyu korumak ve canlandırmak için yaptığı çalışmalarla tanındı. Eski köy evlerini geleneksel tarzda onararak oluşturduğu Nişanyan Evleri adlı otel 1999’da işletmeye girdi. Şirince’de yıkılmakta olan evleri resmi izin olmadan restore ettiği gerekçesiyle 10 ay hapis cezası aldı. Bu dönemde Türkçenin etimolojisi üzerine ilk kapsamlı bilimsel çalışma olan ‘Sözlerin Soyağacı: Çağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü’ adlı çalışmasını tamamladı; aynı sözlüğün popüler bir özeti olan ‘Elifin Öküzü ya da Sürprizler Kitabı’ adlı kitabı yayımlandı. Şu an hapiste bulunan dilbilimci Sevan Nişanyan, parmaklıklar ardında geçirdiği zamanı boşa harcamak yerine, Osmanlıca sözlük üzerine çalışmalar yapıyor. Nişanyan, kişisel bloğuna yazdığı yazıda “Günde 6- 7 saat sözlüğüme çalışıyorum. Her kelimenin Türkçe metinlerde tespit edebildiğim en eski örneğini alıntı olarak sözlüğe ekliyorum” diyor.