home Türkçe Araştırmalar Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki çatışma ve İran İslam Cumhuriyeti’nin çıkarları

Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki çatışma ve İran İslam Cumhuriyeti’nin çıkarları

İran, Üçüncü Karabağ savaşı boyunca Karabağ’da yaşanan gelişmeleri, gelecekte aynı senaryonun büyük ihtimalle kendisine karşı da deneneceğini anladığı için dikkatle izliyordu. Endişe duyulmasına rağmen, İran’ın kendine özgü devlet yapısından dolayı soruna ortak yaklaşımın olmadığı açıktı. İran Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanlığı, Güney Kafkasya’daki «oyunun» dışında kalmamak için harekete geçti. Bu bağlamda İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Araghchi, Moskova, Bakü, ardından Erivan ve Ankara’yı ziyaret etti. Oysa İran’ın dini liderinin soruna yaklaşımı ve tutumu farklıydı. Dini lider 1990’larda Artsakh topraklarını «Müslüman toprağı» olarak nitelendirerek Azerbaycan’a geri verilmesini talep ederken, 2020 yılında Ermenistan’ın «işgal ettiği» toprakları Azerbaycan’a geri vermesi, Azerbaycan’ın da Karabağ’daki Ermenilerin yaşamını güvence altına alması gerektiğini şart koşarak Karabağ savaşının sona ermesi gerektiğini belirtti.

Ancak öte yandan, İran, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyacı olduğu tüm Rus silahlarıının kara ve hava sınırlarıyla Ermenistan’a ulaşılmasına izin verdi. Bunu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Rosia TV’sine verdiği bir söyleşide açıkça söyledi. İran’da gerçek gücün sahibi İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun Karabağ savaşına farklı bir yaklaşımı vardı ve bu yaklaşım kendisine yakın duran Twitter kullanıcılarının attığı twittlere yansıyordu.

Ateşkes bildirisinin imzalanmasından sonra, İran bu savaş neticesinde Kafkasya’daki konumunun önemli ölçüde zayıfladığını anladı. 17 Kasım’da milletvekili Mahmud Ahmedi Biğaş, Türkiye’nin savaş boyunca Kafkasya’nın içişlerine müdahalesini sert bir dille eleştirdi ve İran’ın kuzeybatısında sert adımlar atılmadığı takdirde büyük bir bölgesel felakete yol açacak sorunların meydana çıktığını söyledi. Savaşın en başından beri hem Recep Tayyip Erdoğan hem İlham Aliyev, bölgenin savaştan sonra önemli ölçüde değişeceğini defalarca belirttiler ve mevcut harita, tehdidin İran’ın sınırlarına yaklaştığını gösteriyor. İran, her zaman Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü resmen tanımış olsa da, Ermenistan kontrolünde bulunan Karabağ’ın, kuzey sınırları için daha güvenli olduğunu anlıyordu, ama kendi topraklarında yaşayan Türk dili konuşan nüfusun duyguları, Azerbaycan ile çok güçlü ekonomik ilişkileri ve Türkiye ile ortak çıkarlarını dikkate alarak bu konudaki gerçek düşüncelerini dile getirmiyordu.

İran, Azerbaycan ve Türkiye tarafından kuzey sınırlarına yığınmış terörist gruplarını ulusal güvenliğine yönelik ciddi bir tehdit olarak algılıyor ve bu durum hem dini liderin hem de cumhurbaşkanının konuşmalarına yansıdı.

İran, Azerbaycan’ın Ermenistan üzerinden Nahçıvan’a bağlanmasından çok endişeli. Herhangi bir koridorun açılması, İran’ın Kafkasya’dan dışlanması anlamına gelir. Azerbaycan, Nahçıvan’a bağlanmak için İran topraklarını kullandığından dolayı İran’a bağlıyken, koridorun açılması durumunda İran’ın rolü azalır. İran, savaş sırasında nasıl davranması gerektiği konusunda tereddüt ettiği için tarafsız bir tutum benimsedi. İran bir yandan Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanırken, diğer yandan Gürcistan’ın örneğini izlemeyerek Rus silahlarının Ermenistan’a gönderilmesi için sınırını açtı. Bu daha çok, Türkiye ile Azerbaycan’ın Ermenistan’ın Sünik bölgesini işgal etme olası girişiminin önünü almayı amaçlıyordu. Tam bu yüzden İran savaş sırasında Ermenistan’la olan kuzey sınırna askeri yığınak yaptı ve iki kez askeri tatbikat gerçekleştirdi.

Türkiye’nin bu zaferdeki etkin rolü Azerbaycan iktidarı üzerinde büyük etki yarattı. Dolayısıyla, Ermenistan üzerinden koridor açılırsa, Türkiye bu koridoru şüphesiz ana transit geçiş yolu haline getirerek İran-Ermenistan sınırını verimsiz hale getirmeyi ve İran’ı Kafkaya’dan dışlamayı başaracak. Bu koridor, büyük Turan hayalinin hayata geçirilmesi ve Türkiye’nin Orta Asya’nın Türk dili konuşan ülkelerine ulaşması yolunda önemli bir adım olacak.

Bu nedenle İran, Ermenistan ve Azerbaycan’ın çıkarlarının kendi çıkarları doğrultusunda iç içe geçmesini sağlayarak bölgede etikisini yeniden artırmak için  önlemler almalı. Bu bağlamda İran İslam Cumhuriyeti Parlamentosu Araştırmalar Merkezi, şunları önermekte:

  1. Kuzey-Güney ve Doğu-Batı ulaşım yollarının inşasını bir an önce tamamlamak.
  2. Azerbaycan’ın bazı ihtiyaçlarını karşılamak için Hudaferin başta olmak üzere Azerbaycan’ın kontorlüne yeni geçmiş topraklarda ticaret ve ulaşım yollarını arttırmak.
  3. İran İslam Cumhuriyeti toprakları üzerinden Azerbaycan-Nahçıvan ulaşım yoluyla ilgili düzenlemeleri kolaylaştırmak.
  4. İran İslam Cumhuriyeti ile Ermenistan arasındaki sınır yolunu tamamlamak.

İran bunları yaparak bölgede Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmalara müdahalesini artırabilecek.