home Türkçe Araştırmalar 2015 yaklaşırken

2015 yaklaşırken

Ermeni soykırımının 100. yıl dönümü yaklaşıyor. Dünyadaki Ermeniler masum kurbanları saygı ile anmak için hazırlıklar yapıyor. Ancak Türk cellatlar kurbanlardan fazla hazırlıyor Belli ki yıllarca kurulmuş yalanlarının açılmasından korkuduğu için.

Gerçekten Türkiye için 2015 bir saplantı haline geliyor. Türk iktidarları Soykırıma karşı artık geleneksel  yöntemleriyle beraber bazı yenilikler de kullanmaya başladılar. Ilk olarak, ortak acı tezi geliştiriliyorlar. Mesela Davutoğlu şöyle dedi “Bu konuda yeni bir dil geliştirmemiz lazım. Sizin acınızı reddetmiyoruz, anlıyoruz, ne yapılması gerekirse beraber yapalım. Ama tek taraflı bir suç deklarasyonu değil”.

Ikinci,  Ermeni-Türk dostluğu medana getiren farklı civil-toplum girişimlerine izin veriliyor.  Örneğin, Istanbul “Luys” dergisinin Ermeni editöru Aram Kuran Türk sporunda Türk-Ermeni dostluğunun pekişmesi adına yaptığı hizmetlerden dolayı TSYD Özel Ödülüne layık görüldü.

Üçüncü, Türkiye’de  demokrasinin ilerlemesi bağlamında Ermeni Sorunuyla ilgili bazı araştırmalar, romanlar yayınlıyor, yazar Ali Bayram’ın “Arsine” romanı ise Nobel ödülüne sunmaya karar verdiler.

Bazı insanlar bu eylemleri Türkiye’nin değiştirilmesiyle bağlayabilirler. Ancak tıpkı bu anda, demokratik ve özgür devlet gibi yapan bu ülke en tehlikeli.

Türkiye’de hiç bir şeyin sebepsiz olmadığını unutulmamalı.

Hatırlayalım, kimler Ermeni soykırımını yaptırdılar? Demokrasinin Fransız ilkeleriyle iktidara gelen Jon Türkler. Ufak-tefek reformlarla halkı kandırdılar, iktidara geldiler, sonra da Ermenileri millet olarak dünya’dan silmeye karar verdiler.

Türkler hep aynı. Evet, göçebelikten yerleşik hale geçtiler. Evet, fesler yerine şapkalar giyiniyorlar. Evet, Avrupa yasaları kullanıyorlar. Ancak hiç bir yeni kıyafet, hiç bir demokratik yasa eski fikirleri, cinayet ve katliamlarla, her türlü zalimliklerle diğer insanların maline sahip olma gelenekleri tarih boyunca hiç değiştirmez.